VEGAN ZEKERİYYA AŞURESİ
Türk mutfağında aşurenin çok önemli bir yeri vardır. Başka hiçbir yemeğe (ekmek hariç) bu kadar derin bir dini değer atfedilmemiştir.
Aşure deyince akla her şeyden önce muharrem ayının onuncu gününde alevilerin 12 günlük orucunun bittiği ve aşure yapılarak komşulara dağıtıldığı gün akla gelir. Aslında geçen kıştan kalan malzemelerin bitirilip kilerin boşaltıldığı bir kış sonu yemeğidir. Bundan sonra artık bereket mevsimi gelecek ve topraktan yeni malzemeler alınacaktır.
Bir anlamda kış boyunca yaşayabilmek için geçen sonbaharda biriktirdiğimiz malzemelerin bitirilmesi ve kilerde yeni malzemelere yer açılması anlamına gelen bir yemektir. Bu şekilde düşünülünce biriktirdiğimiz sorumluluklardan, kısıtlılıklardan arınma, yeni maceralara, duygulara ve öğrenme hedeflerine yelken açma anlamına gelir.
Aşurenin içindeki bütün malzemeler tek bir yemek yapıldığı zaman aileyi doyurmaya yetmeyecek miktarda olmasına rağmen ayrı ayrı elemanlar birleştiğinde bütün mahalleye yetecek kadar bol miktarda bir bütün oluşturmaktadır. Geleneklerimize göre bu bütün eşe dosta komşuya dağıtılmalıdır. Küçük parçalardan bütünü oluşturmayı ve paylaşmayı bir yaşam felsefesi olarak ele almak bizim kültürümüzde bu şekilde somutlaşmıştır.
Zekeriya sofrası da benzer şekilde bir dileği, ya da dileğimizin gerçekleşmesini insanlarla paylaşmak ve diğer insanların dileklerine zemin hazırlamak için kültürümüzde var olan bir gelenektir. Bu sofranın geleneği de tam 41 çeşit malzemenin sofrada var olmasıdır. Kırk bir numarası da özellik arz eden bir numaradır, bebeklere 41 kere maşallah demek vb gibi.
Aramızda vegan beslenen yani bal dahil hiçbir hayvansal ürün yemeyen bir arkadaşımız var.
Bu gün Zekeriya sofrası mantığı ile yani 41 çeşit malzeme ile hazırlanmış, ama hiçbir hayvansal gıda içermeyen aşure yaparak sevinç ve mutluluğumuzu sizlerle paylaşmak istedik.
Elbette bu anlamlı yemeği pişirirken bu güzel niyetimizi, sevgimizi katmak için bol bol kahkaha attık ve dua ettik
Tarifimiz ise klasik bir bardak haşlanmış aşurelik buğday, bir bardak haşlanmış beyaz fasulye, bir bardak haşlanmış nohut büyükçe bir tencerede 5-6 bardak su ile yavaş yavaş 3 saat boyunca pişirilir. Bu karışıma bir kaşık da sıvı yağ koyarsanız rengi çok parlak oluyor.Tadına bakarak şeker eklenir. Şekerle de bu kez karıştırarak 15 dakika daha pişirilir.
Aslı budur. İçine katacağınız malzemeler tamamen sizin isteğinize bağlıdır. Ben kuru yemişleri (üzüm, incir, kayısı) küçük parçalara bölüp sıcak suda bekletirim. Aşurede en sevdiğim haşlanmış ya da sokak satıcılarından kavrulmuş olarak aldığınız kestanedir. Kestaneleri de küçük parçalar halinde doğrarım. Bütün kuru yemişleri süzer, pişmiş olan aşure karışımına sonradan eklerim. Bu meyveler buğday karışımı ile birlikte pişmediği için aşurenin rengi berrak kalır.
Fındık, ceviz, nar, tarçın gibi klasik malzemelerle üzerini süslerim.
Ancak bu aşurede çok daha fazlası vardı.
İÇİNDEKİ MALZEMELER; 41’inci malzeme sudur.
Buğday yarması
Nohut Fasülye Pirinç Bulgur Un Nişasta Mercimek Şeker Tuz |
Kayısı
Üzüm Siyah üzüm Kuş üzümü Kranberry Ceviz Fındık Kuru incir Dolmalık fıstık Kuru dut |
Strulina
Keçi boynuzu özü Ceviz yağı Hindistan cevizi yağı Fındık yağı Zeytin yağı Karanfil Zencefil Mahlep Zerdeçal |
Nar
Elma Portakal kabuğu Limon kabuğu Biber Tarçın Haşhaş Sakız Susam Kestane |