Kamboçya başkenti Phnom Penh’de Pol Pot denen caninin yaptırdığı ölüm kamplarından birini, Tuol Sleng Soykırım müzesini gezdik. Daha önce nazilerin Polonya’da bulunan Auschwitz- Birkenau kampını gezmiştim, burası daha korkunç göründü gözüme. Bu kamptan sağ çıkan sadece iki kişi varmış, onların kitaplarını aldım. Kamboçya başkentinde elbette kraliyet sarayını da ziyaret ettik. Meğer Kamboçya Kralı önümüzdeki hafta evleniyormuş, sarayın önündeki gurup resmimizi paylaşıp ‘’kısmetimiz kapalı, ne yapalım, Kralı da elden kaçırdık’’ gibi bir paylaşımda bulundum. Bir çok arkadaşım nedense pek sinirlendi ‘’Kamboçya kralı da kimmiş, öyle uzaklara kız veremezlermiş’’ falan. Valla kral kimmiş bilemem ama akıllı bir adam olduğunu anladım; tam 14 şubatta evleniyor, böylece sevgililer günü ve evlilik yıldönümünü tek hediye ile geçiştirecek.
VİETNAM LAOS KAMBOÇYA; İZLENİMLER 3
Gezinin üçüncü ayağı Kamboçya idi. Burada Siemreap ve Phnom Penh Şehirlerini ziyaret ettik.
Siemreap dünyaca ünkü Anghor harabelerinin yanında kurulu bir şehir olduğu için Kamboçya’nın turizm başkenti demek mümkün, Phnom Penh ise siyasi başkent.
Anghordaki bütün harabeler UNESCO Dünya mirası. Üç gün süreli, toplu bir bilet alıp bütün harabeleri gezebiliyorsunuz, ancak biletlerin sürekli yanınızda olmasına özen göstermelisiniz, her tapınağın önünde bilet soruyorlar, göstermezseniz de içeri almıyorlar.
VİETNAM LAOS KAMBOÇYA; İZLENİMLER 2
Geziye Vietnam’ın Hanoi kentinden başladık, kuzey Vietnam’da Ha Long körfezini de gezip Laos’a, Luang Prabang şehrine gittik. Mekong Nehri yanında kurulu bu şehir UNESCO dünya mirasını listesinde yer alıyor. Gerçekten de mimarisi hiç bozulmamış, rüya gibi bir yer. Bütün şehri ya da Mekong nehrinin en güzel kısımlarını tepeden görebildiğiniz bazı manzara noktaları var, şehir masal gibi, bir tane bile çatısız, sıvasız, uyumsuz yapı yok. Bütün şehir orman içinde, bir çok tapınaklar, stupalar barındırıyor. En çok Haw Kham dan (başkanlık sarayı tapınağı) ve başkanlık sarayının içindeki kırmızı duvardan etkilendim.