Her şeyin, olduğu gibi olması, her şeyin olduğu gibi olması gerektiği içindir. Olan sadece olmaktadır. Olana duygu yüklemek insan zihninin bir ihtiyacı ve icadıdır.
Mesela ayın her gece gözümüze farklı bir şekilde görünmesi tamamen fizik kurallarına, ayın, dünyanın ve güneşin hareketlerine ve gözlem yapılan zaman dilimi içerisinde, uzay/zamandaki yerlerine ve hatta gözlem yapanın gözlem yerine bağlı bir şeydir.
Güneş neden samanyolunun bu bölgesindedir? Dünya neden güneşin yörüngesindedir? Ay neden dünyanın uydusudur? Güneş/Dünya/Ay neden böyle hareket eder?
Bütün bunlar evren içerisinde rastgele bir nokta gibi görünse de, tam olarak öyle olması gerektiği için öyledirler.
Ay, dolunaymış, hilalmiş bunlara bakıp duygulanmak insan zihninin oyunudur. Gerçi; aya bakıp, fark etmek, aşklanmak, duygulanmak, şiir yazmak güzel yürek ister ve bu yüreğe, bu farkındalığa sahip olmak bir ayrıcalıktır.
Çünkü kimimiz, ay orada ama şehrin ışıklarından orada olduğunun farkında değiliz, kimimiz gönlümüzün karanlığından, dertlerimize gömülmekten ayın farkında değiliz.
Kimimize göre ay orada ama bu durum fark edilmesi gereken bir şey değil, görmeden baktık çünkü.
Bir başkası ise aya baktı, sadece ayı değil, ayın gece göğüne, denize, yeryüzü şekilleri üzerine düşürdüğü ışığı da gördü.
Bir diğeri aya baktı ve kendi duygularını gördü.
Mesela Atilla İlhan baktı, ayı gördü ve içinden şu dizeler taştı.
şamdanları donanınca eski zaman sevdalarının
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
nemli yumuşaklığı tende denizden gelen âhın
gizemli kanatları ruhta ölüm karanlığının
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
yansıyan yaslı gülüşmelerdir karasevdalı suda
bülbüller kırılır umutsuzluktan yalnızlık korusunda
eylem dağılmış gönül tenha çalgılar kış uykusunda
ölümün tartışılmazlığı nihayet anlaşılsa da
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak
su yasak rüzgâr yasak açık kapılar yasak
belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
Oysa ay duygusuzdu, olduğu, olması gerektiği gibiydi.
“bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak”
Harika☝☝☝
Enguzeli, hayata varlığa yaşanılana entellektüel ve duygusal anlam yüklemek.
Güçlü iz bırakan aşklar sağlam zemin ve saglam gonul ister.
Selam ve saygılarımı sunarım. Benim gözümün önündeki iz bırakan siyah önlük arkada örme tek kuyruk saç ve iri bakışı gözlü kız.
Üzgünüm. Yeni kayıtlarımda yeni tasvir yok.Görüntü almak nasip olmadı.
Ayşe ve hatırlattığı tüm anilara selam.
Ay bildiği gibi ölçüsünde/kaderinde yoluna devam etsin. Biz hala bu dünyadayız.