10 adet çok
kuru olmayan hurma, eğer çok kuru iseler 10 dakika sıcak su içinde bekletip,
fazla suyunu alarak da kullanabilirsiniz/ eğer hurma yoksa 15 adet gün kurusu
kayısı da olur, ancak kayısı daha ekşi olduğundan üzüm miktarını artırmak
gerekir.
1 küçük çay
bardağı kadar tahin
1 paket
bitter, iyi kalite kakao
1 paket
Hindistan cevizi
1 avuç kuru
üzüm
5/6 adet iri
kıyılmış ceviz
İsteğe bağlı
iri kıyılmış farklı kuru yemişler
ÜZERİNİ
SÜSLEMEK İÇİN
Toz Antep
fıstığı/ Normal kakao/File badem/Hindistan cevizi
YAPILMASI
Hurmalarla
tahin bir öğütücüde iyice hamur haline gelene kadar çekilir. Hurmaların
kuruluğu ölçüsünde tahin miktarı biraz değiştirilebilir.
Daha sonra
bu hamura kakao, kuru yemişler katılıp yoğrulur. Hindistan cevizi karışımın
suyunu azaltacağından, uygun kıvamı bulmak için yavaş yavaş eklenmelidir.
Avuç
ortasında fındıktan büyük, cevizden küçük toplar haline getirilir.
Sunum
öncesinde dış kısımlarına yukarıda örneklerini verdiğim ya da istediğiniz bir
dış bulama yapılabilir. Ben sadesinin resmini paylaşıyorum. Ancak örnek olarak
bir kaçı Antep fıstığına, bir kaçı Hindistan cevizine, bir kaçı da kakaoya
bulanmış olursa, yeşil, beyaz, kahverengi toplarla çok şık bir sunum yakalamış
olursunuz.
İçine kattığınız ve dışına buladığınız maddeleri hayal gücünüze bağlı değiştirebilirsiniz, örnek olarak çocuklar için dış kısmı pasta süslerine de bulamak mümkün.
Bu aralar
bahçede ne bulursam onlarla bir yemek uyduruyorum. Bu gün de çok güzel bir meze
hazırladım.
İÇİNDEKİLER
Bir avuç
kadar sultani bezelye
Bir avuçtan
daha az normal bezelye
Bir avuç
taze iç bakla
Süzme peynir
Taze nane, adaçayı,
kekik yaprakları
1 diş
sarımsak
Zeytinyağı
YAPILIŞI
Sebzeleri
benmari usulü haşladım. Soğuduktan sonra baklaların kabuklarını çıkardım.
Süzme beyaz peynirden bir kalıbın üzerine bir miktar su koydum. Çatalla ezerek süzme yoğurt kıvamına getirdim. Taze baharatları ve sarımsağı iyice kıyarak bu sosun içine kattım. Beyaz sosu sebzelerin üzerine döktüm. En üste bir miktar sızma zeytinyağı damlattım. Peynir yeterince tuzlu olduğu için hiç tuz koymadım. Eğer süzme yoğurt ile yapılırsa tuz da koymak gerekir.
Kara
baklanın tam zamanıdır. Karadeniz bölgesi baklayı pek bilmez, ben de
Çanakkale’ye taşındıktan sonra bakla ile tanıştım desem yalan olmaz. Buraya
gelmeden önce sadece zeytin yağlı taze bakla ve fava yapmayı bilirdim. Bahçede
yetiştirmeye başladıktan sonra tane
baklayı çok sevdik. Baklanın fasulye gibi kabuklu halini ise yine sadece zeytin
yağlı dere otlu haliyle yapıyordum. Fakat baklanın bu halinin süresi çabuk
geçiyor, zeytin yağlı bakla da benim ancak yılda 1 yada 2 kez yediğim bir şey.
Fakat öte yandan bahçedeki baklaların çıtır hallerini de kaçırmak istemiyorum.
Aklıma İran
gezisinde yediğimiz pilavlar geldi. Bu pilavların pek çoğunda taze, fasulyeli
ya da tane halde bakla vardı. Belki de orada bakla mevsimiydi. Bir de
Giresun’un en bilindik yemeklerinden biri olan fasulye dıblesi var aklımda.
Neden kara
bakla dıblesi olmasın diye düşünüp, bu yemeği uydurdum. Bence çok güzel oldu.
Belki biraz renk katmak için içine havuç da rendelenebilir.
İÇİNDEKİLER
1 bardak
pirinç
2 adet soğan
sapı ( soğanların içinden çıkan ve üzerinden tohum verdikleri kısım)
bulunamazsa 1 adet yemeklik doğranmış kuru soğan veya 2 dal yeşil soğan da
olabilir.
Yarım kilo
taze bakla
Zeytinyağı,
tuz
YAPILIŞI
Pirinçler
yarım saat kadar sıcak ve tuzlu suda bekletildikten sonra bol su ile nişastası
çıkana kadar yıkanır.
Baklalar ve
soğanlar yıkanarak 1 cm uzunluğunda doğranır. Tencereye yağ koyulur, önce
soğanlar bir miktar kavrulur, daha sonra baklalar eklenir. Tuzu da verilerek,
bakla soğan karışımı biraz daha kavrulur. Baklanın ham kokusunun çıkması
ve haşlanması için tencereye bir çay
bardağı kadar kaynar su eklenerek kısık ateşte suyunun çekmesi beklenir.
Baklalar tamamen sularını çektikten sonra pirinç eklenerek bu karışım,
pirinçlerin renkleri saydamlaşana kadar kavrulur.
Bundan sonra
1,5 bardak sıcak su eklenerek, 10 dakika yüksek ateşte 20 dakika kısık ateşte
üzeri kapalı bir şekilde pişirilir.
Bundan sonra
pilav tahta kaşıkla bir kez karıştırılıp, tencerenin kapağının altına bir kağıt
havlu koyularak 10/15 dakika kadar demlenmeye bırakılır.
Bu pilavı
yaparken sebzelerin kendi nemleri olduğu için normal pilav yaparken koyulandan
daha az su koyulması önemlidir.
Bu haliyle
çok lezzetli oldu ama istenirse pilavı renklendirmek için içine havuç rendesi
de eklenebilir. Ayrıca servis öncesinde üzerine dereotu kıyılabilir.
Sıcak ya da soğuk olarak yemek mümkün, ancak bence soğuk çok daha güzel oldu. Eğer sıcak yenecekse tereyağı da eklemek daha güzel olacaktır.
Köyde gerçek
adı Fener olan bir kadın yaşıyor. Köyde sıkça yapılan, ancak ilk kez ondan
yediğimiz için adını Fener koymayı uygun bulduğum börekle, akıtma arası bir
şey. Çok kolay yapılıyor ve oldukça lezzetli. Tabii ben biraz değiştirdim,
benim versiyon çok daha güzel olduğu için onu yazıyorum.
İÇİNDEKİLER
1 bardak un
1 paket
kabartma tozu
Ispanak
Beyaz
peynir; lor da olabilir
Tuz, su
YAPILIŞI
Bir bardak
un elenerek bir kaba alınır, içine peynirinizin tuzuna göre ayarladığınız
miktarda tuz ve kabartma tozu eklenerek, kuru malzemeler karıştırılır. Bu
malzemelere yavaş yavaş su eklenerek, kaşıkla alınacak kıvamda (akıtma kıvamı)
bir hamur elde edilir. Hamur 15/ 20 dakika dinlenmeye bırakılır.
Bundan sonra
içine ince kıyılmış, çiğ ıspanak ve yine ince ufalanmış beyaz peynir veya lor
eklenir. Hamura istenirse bir miktar acı biber de eklenebilir.
İç malzeme
hamurla iyice karıştırıldıktan sonra artık her şey hazır.
Yağsız
tavanın tabanına 1 cm kalınlıkta olacak kadar hamur koyulur. Orta ateşte hamur
yavaş yavaş pişirilir. Böreğin parçalanmaması ve kolayca çevrilmesi için,
tavayı sallayarak hamurun tavadan kendiliğinden kurtulmasını beklemek gerekiyor.
Ancak bundan sonra altının yeterince pişip pişmediği kontrol edilir ve piştiyse
ters çevrilir, diğer tarafı da pişirilir.
Tavanın içine
yağ koymaya gerek yok, yağsız daha güzel oluyor.
Çok kısa sürede hazırlanan; kahvaltıda ve çay saatinde afiyetle yenecek, doyurucu bir yiyecek.
Bu gün nefis
bir buzluk temizleme yemeği yaptım. Buzlukta bazı malzemeleri bulundurmayı
severim. Mesela her zaman buzluğumda
haşlanmış nohut olur. İstediğim anda
pilav, çorba, salata ya da mesela patlıcan yemekleri içine 1 avuç haşlanmış
nohut atarım. Bu şekilde haşlanmış nohut kullandığım için buzlukta sadece 1
avuç kalmıştı.
Çoğu zaman
köfteyi de 1 kg kıymadan yapar ve tek sıra halinde buzdolabı poşetlerine
koyarak buzlukta bulundururum. Böylece acil durumlar için her zaman hazırda bir
yemek olur.
Geçen gün
yerel bir markete gitmiş ve orada bulduğum ve köy kadınlarına yaptırdıklarını
söyledikleri, el açması mantı vardı. Öyle pek sık mantı yemeyiz ama bazen
çorbalara filan birkaç tane attığım olur. Bu mantıyı da denemek için az
miktarda almış, bir kısmını çorbada kullanmıştım, dolayısıyla geride bir avuç kadar kalmıştı.
Bahçeden
topladığımız domates ve biberlerle eylül ayında salça gibi bir şey yapıyoruz.
Salçadan farkı, bizimkinin suyunun çok daha fazla olması, bu nedenle konserve
halinde saklanması.
Bu domates
biber karışımının bir kısmına, soğan, sarımsak, zeytinyağı ve çeşitli
baharatlar ekleyerek bir sos hazırlarız. Bu sosu yıl boyunca sebze salatası,
pizza, ekmek, makarna üzerinde kullanırız. Bu yemeğe kattığım sos işte bu
sostu.
İÇİNDEKİLER
1 avuç mantı
1 avuç
haşlanmış nohut
3 adet köfte
1 bardak
pizza sosu
1 adet soğan
Zeytin yağı,
tereyağı, tuz, su, kuru reyhan
YAPILIŞI
Köftelerin
buzunu mikrodalga fırında çözmeye kalktım, ama bu fırını bir türlü becerip
kullanamadığım için köfteler yarı pişmiş çıktı. Ben de elimle ezip kıyma haline
getirip, bir miktar un katarak yoğurdum. Neredeyse nohut büyüklüğünde köfteler
elde ettim. Nohutları suya kayarak
buzlarını çözdüm ve kabuklarını çıkardım. Mantıları da bu sürede dışarıda
bekleterek onların da çözünmesini sağladım.
Bir soğanı
yemeklik doğrayıp, yağda hafifçe pembeleşene kadar çevirdim. İçine köfteleri
atıp, çevire çevire bir miktar pişmelerini sağladım.
Nohutları,
mantıları ve sosu üzerine ekledim. Bir bardak daha kaynar su ve tuzunu ekleyerek, fokurdadıktan sonra
tencerenin altını kıstım. Mantılar şişene kadar 10/ 15 dakika pişirdim. Çok az
sulu bir yemek meydan geldi. Üzerine kuru reyhan ekleyerek afiyetle yedik.
Bundan sonra
menüme alacağım kadar güzel bir yemek oldu.
Sos yoksa
biber, domates salçası karışımı su ile açılarak kullanılabilir. Mantı yoksa
erişte de koyulabilir.
Bizim evde
hiç acı yemeyen biri olduğundan acı koymadım ama bu yemeğe acı biber de çok
yakışır.
Hatta içine
bir miktar ıspanak ya da semiz otu da çok iyi gider.
İstenirse
üzerine sarımsaklı yoğurt ile de servis edilebilir.
Aynı
malzemelerle çorba da yapılabilir. Tabii bu durumda unu köfteye katmak yerine
çorbanın suyuna katmak daha mantıklı olacaktır.
Bence bu yemek ya da benzerleri mutlaka, Anadolu’da bir yerlerde yapılmaktadır, çünkü çok otantik ve klasik bir Türk yemeği oldu. Yani ben keşfetmiş olamam.