Aslında Karadeniz’de kuymak ya da muhlama denilen yemeğe çok benziyor, ancak çok daha az yağlı ve kazandibi kıvamında olduğu için et yemeklerinin, balığın yanında patates püresine alternatif olabilir. Lezzet olarak bizim ağız tadımıza oldukça uygun. Ben muhlama ve kuymak arasındaki farkın ne olduğunu bilmediğimi itiraf etmek zorundayım. Galiba Rize’de muhlama, Trabzon’da kuymak deniliyor. Özellikle Hemşin yöresinde bol miktarda tereyağında yapıldıktan sonra üzerine tekrar yağ dağlanıp döküldüğü için mide çivisi anlamında muhlama denildiğini düşünüyorum.
Polenta ise yabancı kanallarda sıkça karşıma çıkan bir tarif olduğu için heveslendim
İÇİNDEKİLER
Miktarları kendi kafamdan uydurdum, ama sonuç iyi oldu
1 bardak ince mısır unu
2 bardak süt
1 kaşık tereyağı
1 bardak rendelenmiş kolot peyniri
Üzeri için bir parça parmesan peyniri
Tuz
YAPILIŞI
Mısır unu yanmaz tavada çiğ kokusu biraz çıkana kadar kavruluyor. Üzerine un miktarının iki katı kadar süt yavaş yavaş, karıştıra karıştıra ekleniyor. Koyu bir muhallebi kıvamı alınca tuz(peynirin tuzuna göre ayarlamakta fayda var), mısır ununu ölçtüğümüz bardak kadar rendelenmiş uzayan bir peynir (ben kolot kullandım, farklı yerel peynirler de kullanılabilir). Bütün malzemeler tamamen karışana kadar bir miktar daha tavada karıştırarak pişirilir.
Bir fırın tepsisi yağlanarak, bir parmak kalınlığında polenta içine dökülür. Üzerine parmesan ya da eski kaşar gibi daha kokulu bir peynir rendesi ekleyerek 200 derece fırında üzeri kızarana kadar, 10/15 dakika kadar fırınlanır.
Fırından çıktıktan sonra 10 dakika ilk sıcağının çıkması beklenir. Spatula yardımı ile tabaklara servis edilir.
İçindeki peynirin cinsine göre daha egzotik lezzetlere ulaşmak mümkün bence, ama peynirin uzayan bir cins olmasına dikkat.
Daha şık sofralar için kek kalıplarında tek porsiyonluk olarak fırına sürmek de mümkün, böylece tabaklama işlemi çok daha şık görünecektir.