Bu sene bahçede biber çeşitleri gayet bereketli oldu. geçen sene dolmalık kabak boldu, kabaktan bin bir çeşit yemek uydurmuştum, bu yıl da dolmalık biberden ne yapacağımı şaşırdım, tam artık bitti derken geçen haftalar bir hayli yağmurlu geçti, biberler yeniden bol bol vermeye başladılar.
Dolmalık biberden bizim evde yapılan yemekler kıymalı karışık sebze dolmasının artan içini doldurup, tencereye birkaç adet de biber eklemek ve de yılsa 1-2 kez zeytinyağlı pirinçli biber dolmasından ibarettir. Kurutulmuş dolmalık biberi kullanmayı mecburi hizmette öğrenmiştim, her sene 1-2 kez yaparım. Birkaç kez (Yunanistan veya Ege kıyılarındaki bir balıkçıda) lorlu biber dolası yemişliğim var. Bir de yıllar önce orta Avrupa’da bir yerlerde et sulu, kremalı bir biber çorbası içmiştim, onun da denemek istiyorum, bakalım ne zaman yapacağım.
Bu yaz dolmalık biber çok olunca hem zeytinyağlı biber dolması, hem de (rahmetli Semra pek severdi, onun anısına) fırında kıymalı biber dolması yaptım. Hatta birkaç pişirmelik de hazırlayıp buzluğa koydum, ancak hala ve her gün yeni biberler gelmeye devam ediyor.
Ben de alternatif neler yapabileceğimi düşündüm. Geçenlerde gelen misafirlerime lorlu biber dolması yaptım çok beğenildi. Bu gün de o tarifin beğenilmesinden yola çıkarak pazılı biber dolması yaptım, denedim ve geçer not aldı. Fikir vermesi için tariflerimi paylaşıyorum.
Geçen hafta lorlu biber dolasını paylaşmıştım.
PAZILI BİBER DOLMASI
Yağmurlardan sonra bahçede bir sürü semizotu ve pazı çıktı. Geçen günkü tarifi bu kez pazı kavurması ile yeniden yaptım.
İÇİNDEKİLER
Dolmalık biber
İrmik
Pazı
Soğan
Sarımsak
Tuz
Domates suyu
YAPILIŞI
Pazıyı soğanlı, sarımsaklı kavurup, içine biraz domates sosu ekledim. İç malzemenin suyunu çekmesi için biraz da irmik kattım. Biberleri bu içle doldurup, tencerede pişirdim. Bu da çok güzel oldu ancak bir sonraki seferde irmiği daha az koyacağım (biraz fazla kaçtı) ve biberleri de yukarıdaki tarif gibi pişirip dolduracağım. Doldurduktan sonra pişirmeyeceğim. Bu tarifi de farklı otlarla, ot karışımlarıyla, hatta oy ve peynir karışımlarıyla deneyeceğim.
YEŞİL ZEYTİN EZMELİ SARI BUĞDAY EKMEĞİ
Geçen sene kurduğum yeşil zeytin kavanozuna çok az tuz katmıştım, böyle olunca da birkaç ay içerisinde yumuşadılar. Ben ise atmaya kıyamayıp yeşil zeytinleri tel süzgeçten geçirerek yeşil zeytin ezmesi elde ettim. Bu sefer de elimde ne yapacağımı bir türlü bilemediğim kocaman bir kavanoz yeşil zeytin ezmesi kaldı. Ben de evde yaptığım tepsi ekmeklerinin içine zeytin ezmesi katmaya başladım, o kadar beğendik ki, sanırım bundan sonra yeşil zeytin ezmesi yapmaya devam edeceğim.
Çanakkale’de yetişen ‘sarı buğday’ dedikleri atalık buğday tohumu var. Şimdiki tohumlar kadar erimli olmadığından birçok köyde ekmemeye başlamışlar, son yıllarda ise sanırım yeniden canlandırılmaya başlandı. Bizim köyde de kısıtlı da olsa her zaman mutlaka sarı buğday ekiyorlar. Bu cins buğdayın birkaç özelliği var, samanların boyları çok uzun olduğu için yerden yüksekliği fazla imiş. Uzun boyun bazı dezavantajları varmış, mesela zor biçiliyormuş, bitki boyuna uzadığından başak verimi daha az oluyormuş, ancak uzun boyu sayesinde zararlılardan kurtuluyor ve zirai ilaç gerektirmiyormuş. Elbette tadı aşırı güzel ve glüteni de daha az. Hele de köy değirmeninde öğütülünce kepeğinin çoğu da içinde bırakılıyor, kepekli hali daha da lezzetli oluyor.
Bu yıl muhtardan biraz kepekli sarı buğday unu aldık.
Ben genellikle sarı buğday ununu tek başına kullanmıyorum, bildiğimiz beyaz unla karıştırarak kullanıyorum.
Ekmeğin hamurunu yapmak için bir bardak ılık suya bir paket maya, bir yemek kaşığı şeker, yarım bardak elenmiş beyaz unu iyice karıştırıp, 10-15 dakika mayası gelene kadar bekletiyorum. Sonra bu karışıma tuz kattım, yavaş yavaş un ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurdum. Yarı yarıya sarı buğday ve beyaz un kullandım (toplamda 3,5 bardak gibi oldu). Normalde bu ekmek hamuruna bir çay bardağı kadar da zeytinyağı eklerim, ancak şimdi onun yerine zeytin ezmesi koyuyorum, bu sefer hamurun içine dağdan topladığım top kekiklerden de koydum. Hamuru 45 dakika kadar ikinci kez mayalanmaya bıraktım. Hamurun büyüklüğü 2 katına ulaşınca parmaklarımı bastırarak havasını aldım. İyice yağladım fırın kabına havasını altığım hamuru kalınlığı eşit olarak şekilde yaydım. Üstüne biraz daha zeytin ezmesi sürdüm, sumak ve çörek otu ile süsledim. Yarım saat kadar da tepside mayalandırıp, önceden ısıtılmış 200 derece fırında 50 dakika pişirdim.
Biraz soğumasını bekleyip, tepsiden ızgara üzerine aldım.
Aşırı lezzetli bir ekmek oluyor, bugün ve yarın beklediğim misafirlerime bu ekmekle keçi köy peyniri ikram edeceğim.
Ekmek bizim bitiremeyeceğimiz kadar büyük oluyor, bu nedenle biraz soğuduktan sonra kesip buzluğa kaldırıyorum.
Bizim köyde her kadının kapısında odun fırını var ve herkes ekmeğini kendisi yapıyor. Gerçekten çok güzel ekmekler yapıyorlar, ama bu ekmeğimin tarifini alıyorlar, o derece güzel oluyor.
iç malzemede irmik biraz fazla kaçtı
Zeytin ezmeli ekmek