Konya Karapınar’da küçük, tuhaf ve çok ünlü bir göl vardı. Vardı diyorum çünkü artık kurudu. Belki çevresindeki yeraltı suları daha akılcı kullanılmaya başlar, yağmurlar yağar da göl geri gelir. Ya da halamın bıyıkları sakalları çıkar da eniştem olur.
Bu kadar küçük bir gölün bu kadar ünlü olmasının çok önemli birkaç nedeni vardı, bu özelliklerin toplamı onu benzersiz bir hale getiriyordu.